Bizim hikayemiz tam bir başarı hikayesi olmasa da bir yıl boyunca uyku sorunumuz ile ilgili çözüm bulabilmek adına bir çok kapıyı çalmış olmamız ve Kaan’a iki farklı uyku eğitmeni ile 3 ayrı eğitim vermiş olmamızdan dolayı deneyimlerimizin uykusuz, yorgun ve aklı karışık anne ve babalara fayda sağlayacağına inanıyorum.
Uyku Meleği ile Kaan 6 aylıkken ilk defa irtibata geçmiştim. O zamana kadar web ortamında tüm bilgi paylaşımlarını ve kitabı okumuştum. Kendileri ile çalışmayı gönülden istiyordum. Ancak, eğitim boyunca sınırlı sayıda telefon konuşması yapabileceğim söylenmişti. Oysa ben eğitim süresince her an konuşabilmek, takıldığımda ya da problem yaşadığımda telefonla veya mail ortamında destek almak istiyordum. Sırf bu yüzden bir başka uyku koçundan destek almaya karar verdik ve Kaan üç ve altı aylıkken iki defa uyku eğitimi verdik.
Bütün bu eğitim serüvenine başlamadan evvel, uyku problemimizi tıbbi açıdan ele alalım diyerek İstanbul’un en bilinen pedagoglarından birine başvurduk. Elimde dünya kadar bilgi ve günce olmasına rağmen hiçbiri ile doğru düzgün ilgilenmeyip konunun dışında bilgiler vererek görüşme sonlandı. Sonuçta, bu konuda tıbbi eğitim almış bir pedagog ile değil, uyku konusunda eğitim almış birisiyle çalışmamız gerektiğini anlamıştık.
Kaan 3 aylık olana kadar sürekli memede olmak isteyen, yatağa konduğunda ağlayan, mümkünse tüm gece ve gündüz benim üzerimde uyumak isteyen ve neredeyse hiç uyumayan bir bebekti. Kaan 3 ve 6 aylıkken çalıştığımız uyku koçunu gerçekten çok sevdik. Emeğini, ilgisini, çabasını, takibini yok saymak mümkün değil. Özellikle 6 aylıkken verdiğimiz eğitimdeki ilgi ve çabası kesinlikle yadsınamaz. İlk eğitimde beslenme uyku ilişkisini kırmış, uyku saatlerini düzenlemiş ve Kaan’ı pışpış ve ninni ile uyuyabilir hale getirmiştik. Ancak zamanla biz farkına bile varmadan uykuya dalma yolu kucakta ninniye, oda içinde dolanmaya dönmüştü.
6 aylık olduğunda ikinci kez uyku koçumuzun kapısını çaldık. Bu eğitim ilk eğitime göre daha sert ve ağlamalı bir süreci kapsıyordu. Yanında durabiliyor ancak kucağıma alamıyordum ve yavaş yavaş odadan çıkmam gerekiyordu. Iki hafta sonra Kaan ağlayarak kendi kendine uykuya dalmaya ve kesintisiz gece uykusu uyumaya başlamıştı ama, her uykuya geçişinde ağlaması ve benim buna dışarıda dakika sayarak dayanmam oldukça eziyetli olmaya başlamıştı. Kaan aglayarak da olsa kendi kendine uyuyor ve gece kesintisiz uyuyabiliyordu. Bu süreç Kaan emekleyene dek sürdü. Emeklemeye başlaması ve sonra yatakta ayağa kalkması ile önce gece sonra gündüz uykularında yanlız uyuyamamaya başladı. Öyle ki artık uyuması için aylar öncesine dönüş yapmış tekrar kucakta ninni söylemeye, dolanmaya ve hatta zıplamaya başlamıştım. Tüm emeklerimiz boşa gidiyordu. En son olarak, kesintisiz uyuduğu gece uykuları da bozulmaya başlayınca evimizde gergin ve huzursuz bir ortam oluştu. Kaan uykuyu seviyor ve güzel uyuyordu ama uykuya geçişi en az 1 saat sürmeye başlamıştı. Eşim ile kara kara ne yapacağımızı düşünmeye başladık. Hergün Kaan’ın güncelerini tutuyor, tüm hayatımızı Kaan’ın uyku düzenine göre programlıyorduk ama bir türlü sonuç alamıyorduk. Bir yandan yaşı gereği uyku saatlerinin arası açılması gerekirken buna cesaret edemiyordum çünkü, zaten günde neredeyse 3 saatimiz Kaan’ı uyutmakla geçiyordu. Çaresizdik.. En son istediğim şey Kaan’ı tekrar ağlatmaktı…
İşte tam bu noktada uyku meleklerinden Zeynep Hanım ile tanıştık. Daha doğrusu Facebook sayfasında uyku eğitimi hediyesi verileceği ve şanslı aile arandığını okuyunca şansımızı denemeye karar verdik. Ve şans bize güldü 🙂 Zeynep Hanım, Kaan’a uyumayı öğreteceğini sanarken aslında bambaşka bir mücadelenin içinde buldu kendisini. Konuyla ilgili pek çok şey okumuş ve 2 eğitiminden geçmiş olan eşim ve ben herşeyi bildiğimizi zannederek Zeynep Hanım’ın her söylediği şeye “Ama, neden, böyle olsa olmaz mı?” diyerek karşı çıkıyorduk. Ancak, o çok büyük bir sabır göstererek, her bilgiyi en ince ayrıntısına kadar, kendi oğlundan ve ailesinden örnekler vererek anlatıp bizi ikna ediyordu. İkna ediyordu derken şunu belirtmeliyim ki herşeye rağmen bazen söyledikleri ile ikna olmadığımda “Ama bakın Kaan şimdi söyle şöyle yapacak” diyordu ve dann!!!! Ertesi gun Kaan aynı Zeynep Hanımın tarif ettiği davranışı sergiliyordu. Bu konuda bunca yazı, kitap, blog okuyan ve oğluna toplamda iki ayrı kişiden üç eğitim veren bir anne olarak söyleyebilirim ki Uyku Meleği gerçekten bebeklerimizin ağlamasına asgari düzeyde izin veriyor. Bu gerçekten cok önemli çünkü o odada ne olduğunu bilmeden, dışarıda “Ne olur artık ağlamasın” diye beklemek çok sancılı bir süreç. Sonunda kesintisiz uykular olsa bile… Kaan şu anda 20 dakikada kendi kendine uykuya dalabiliyor. Son günlerde uyku arkadaşını yataktan atma gibi bir davranış geliştirdiğinden zaman zaman odanın içinde ama kapının yanında durmam gerekebiliyor… Çünkü sesimle atmaması gerektiğini söylemem gerekiyor. Ninni, pışpış, zıplama, oda içerisinde 1 saat boyunca kucakta dolanma geride kaldı ve gene kesintisiz 10-11 saat gece uykumuza kavuştuk. Uyku Meleği ile ilk tanıştığımda görüşme sayısı yüzünden kararım olumsuz olmuştu. Ancak, Zeynep Hanım bu konuda inanılmaz özverili ve çok içten davrandı. Ne zaman arasam telefonun diğer ucunda sıcacık ve pozitif enerjisi ile yanımda, ya da karamsar yazdığım bir maile uzun ve örneklerle dolu bir cevapla karşımdaydı. Öyle ki ben aramaya çekinir olduğumda kendisi beni arayıp bilgi alıyordu. Kendisine ne kadar teşekkür etsek azdır.
Uyku özellikle bebekler için çok çok önemli… Beyinsel ve fiziksel tüm gelişimleri için yeterli uyku ve özellikle gece uykusu çok gerekli. Kaan ne zaman yeterli ve kesintisiz uyusa, öncelikle kendisi sonra da bizler hem mutlu hem de huzurlu oluyoruz. Bu yazımızı okuyan bütün annelere tüm kalbimle sesleniyorum: Lütfen meleklerle irtibata geçin ve bir geceniz daha uykusuz geçmesin. Son olarak sözü Kaan’a bırakmak istiyorum: “Zeynep ablacığım, beni ağlatmadan, annemden ayırmadan uyuttuğun için çok teşekkür ederim… Korktuğumda ya da annemi özlediğimde çok kısa da olsa annemin yanımda olduğunu bilmek beni çok rahatlattı. Söz veriyorum uyku arkadaşım olan kedimi de yataktan atmayı bırakıp daha güzel uyuyacağım”.
Öğün Ailesi