Uyku deyince akan sular durur. Uyku, gün içerisindeki aktivitelerle yorulan vücudun yeni güne hazırlanmasını, vücutta hasar gören yerlerin onarılmasını ve büyüme hormonunun salgılanmasını sağlar. Yeni doğan bebeklerin gün içerisindeki sürekli uyku durumu ve yetişkinlere göre daha fazla uyuması da bu şekilde açıklanabilir.

Sağlıklı bir uyku için dikkat edilecek pek çok etmenden daha önceki yazılarımızda bahsetmiştik. Peki, dinç uyanmak için uykunun evrelerini tamamlaması gerektiğini biliyor muydunuz?

Uyku, REM (Rapid Eye Change-Hızlı Göz Hareketleri) ve Non-REM (REM olmayan) olmak üzere iki evreden oluşur. Yani uyku boyunca bu iki evreyi yaşarız.

Bu evreler bebeklerin ilk aylarında, %50 REM, %50 Non-REM şeklinde olur ve ortalama 40-45 dakikalık bir süreçte ilk döngüsü tamamlanır. REM uykusunda beyne giden kan akışı yaklaşık iki katına çıkar. Bazı araştırma sonuçlarına göre REM uykusunda beyin gelişimi gerçekleşir ve ilk aylarda REM uykusunun uzun olmasının sebebi bebeğin beyin gelişimini sağlamak içindir. Hatta prematüre bebeklerin ilk günlerde uyku döngülerinin %90’ ının REM uykusu olduğu gözlemlenmiştir. Non-REM ve REM uykusunda beynin farklı noktaları çalışmaktadır. REM süresince gelişim devam ederken, NON-REM’de öğrenme, onarım, dinlenme gerçekleşir. REM uykusunda insan vücudu hareketlenir. Bu nedenle REM uykusu sırasında bebeğinizin kımıldanması, göz kapaklarının açılıp kapanması ve hatta gözlerinin yarı açık bir şekilde olması normaldir. Bu uyumadığı anlamına gelmez. Genelde ilk günlerde ebeveynler bu durumu uyanma olarak algıladıklarından uyuyan bebeklerini aslında uykudan kaldırmış olurlar.

Dördüncü ayın sonunda bebekler %50 REM – %50 Non- REM uykudan bir yetişkinin uyku yapısına geçiş yaparlar ve uyku döngüleri uzamaya başlar. Bir yetişkinin uyku döngüsü yaklaşık 90 dakika sürer ve yine REM ve Non-REM aşamalarından oluşur ama bu sefer dengeler tamamen farklı ve Non-REM uykusu daha aşamalı şekilde gerçekleşir. Bu evreleri anlatmak gerekirse, öncelikle Non-REM’den başlamak daha faydalı olacaktır. Yavaş uyku olarak da adlandırılan Non-REM, hızlı olmayan göz hareketleri anlamındadır. Bu evrede uyku gittikçe derinleşir, vücuttaki yorgunluk atılır ve fiziksel hasarlar iyileştirilir. Yapılan araştırmalarla bu evrenin, uyku döngüsünün ortalama  %75’ini oluşturduğu görülmüş. Non-REM uyku evresi kendi içinde de 4 evreden oluşur. Bu evreleri keskin sınırlarla birbirinden ayırmak doğru ve mümkün değildir elbette. Ancak araştırmalar esnasında kolaylık sağlanması için bir sıralama yapılmıştır. Şimdi bakalım;

Birinci evre, uykuya dalma evresidir. Kaslarınız giderek gevşemeye başlar ve göz hareketleriniz yavaşlar. İkinci evrede ise uyku iyice bastırır. Hatta uykunun %5’ lik bir kısmını bu evrenin sonunda almış olursunuz. Gördüğünüz gibi bu iki evre daha yüzeysel uykuları kapsar. Üçüncü ve dördüncü evreler ise derin uykulardır. Üçüncü evre, uykunun neredeyse %50’sini oluşturur ve bu evrede uyanırsanız uyumuş olduğunuzu fark edersiniz. Uykunun son evresi olan dördüncü evrede ise en derin uyku görülür. Uykunun yaklaşık %20’sini kapsayan bu evre, vücudun dinlenmesini, kendisini onarmasını ve organizmaların yenilenmesi sağlar.

Uykunun geri kalan %20-25’ lik bölümünü ise REM evresi oluşturur. Bu evrede kaslar işlevsiz, vücut adeta geçici bir felç halindedir. İşte bu evre tamamlanmadan uyanırsak, kendimizi aşırı yorgun ve hiç kalkamayacakmış gibi hissederiz. Ayrıca bilim insanlarınca hala tam olarak çözülemeyen rüyaların büyük bir çoğunluğu da bu evrede görülür. 🙂 Non-REM evresinde nadiren görülen siyah beyaz rüyaların aksine REM dönemindeki rüyalarda renkli, gerçekte yaşanmayacak ilginç rüyalar görürüz.

Bu evreler gece boyunca tek seferde olup bitmez. Sırasıyla Non-REM, birinci evre, ikinci evre, üçüncü evre, dördüncü evre ve REM döngüsü, sabaha kadar 4-5 defa kendisini tekrarlar. Buradan da anlaşılacağı üzere uyku pasif ve monoton bir süreçten çok kendi içinde belirli bir düzeni olan aktif ve çok değişkenli bir süreçtir. Yani bu kadar tıkır tıkır işleyen bu mekanizmayı çok önemsememiz gerektiğini söylemek lazım. Yazının ilk cümlesindeki gibi: uyku deyince akan sular durur. 🙂

*Çocuk uykusu konusundaki bilgiler Dr. Sears ve Dr. Mindell’in araştırmalarından yararlanarak derlenmiştir.

Bizimle iletişime geçmek için formumuzu doldurabilirsiniz.

Youtube kanalımız yayınlarına devam ediyor. Takipte kalmak için abone olmayı unutmayın.