Anneannesine göre kızımız Zeynep’ in uyku problemi “Neşe’ nin kepek problemi” idi. Evet, Zeynep ondört yıl sonra doğmuştu ve çok beklemişlerdi, ilk torundu, o nedenle de çok çok kıymetliydi. Çocuklar uyumayabilir, yemek yemeyebilir, yaramazlık yaparlar, falan falan. Listeyi daha da uzatabiliriz. Çocuk sahibi olmak istediğinizde tüm bunları kabul etmiş olursunuz ama siz gelin bir de bana ve babasına sorun. Zeynep’ in gündüz uykularına fazla takılmıyorduk, “gündüz uyumazsa gece uyur” diyerek fazla zorlamıyorduk,  her akşam kaybedeceğimizi baştan bildiğimiz bir maça çıkar gibiydik, çoğu zaman akşam olsun istemiyorduk, çünkü neler olacağını tahmin bile edemiyorduk, her gece başka bir hikaye, başka bir macera.

Zeynep’ in yatması ve uykuya geçmesi hepimiz için kabustu, uyuduktan sonra da uyanmasın diye, evdeki gerginlik cabası, resmen terör havası esiyordu, çünkü tekrar uyutmak işkence gibiydi. İlk altı ay normale yakın bir uyku düzeni vardı, yani en azından biz öyle sanıyorduk. Ama büyüdükçe işler tamamen kontrolden çıkmaya başladı. Gecenin her saati uyanabiliyordu,  kucağa almak, pişpişlemek, uyku perilerini!!! çağırmak, mama vermek, masal anlatmak, bebek arabasına koyup gezdirmek, ya da oyun oynayıp uykusunun  gelmesini beklemek, bunların hiçbiri Zeynep’ i sakinleştirmiyordu. Sabaha karşı ikide, üçte, beşte, çaresizce, kızımızın telefonla konuşmasını, ütü yapmasını ya da evde koşturmasını seyretmeye başlamıştık. Bu enerjiyi nereden buluyor diye şaşkınlık içindeydik.

Birbuçuk yaşına gelmişti, hala bizimle yatıyordu. Yatıyordu demem lafın gelişi, yataktan kaçmalar, üzerimize çıkıp tepinmeler, türlü kaprisler. Kesinlike yardım almamız gerekiyordu, ama nereden, kimden? Ferber yöntemi, Tracy Hogg kaldır- yatır uygulaması, uyku meleği, hangisi? Arkadaşlarımıza soruyorduk ama her çocuğun da aynı olmadığını biliyorduk. Derken işlerin iyice çığrından çıktığı birgün görüştüğümüz danışmanın yönlendirmesi ile gözümüzü karartıp Ferber yöntemini uygulamaya başladık. Şimdi düşünüyorum da nasıl yaptım diyorum, bizim için bu yöntem tam bir çılgınlıktı ama ben de artık uykusuz, yorgun, çılgın ve çaresiz bir anneydim. İlk baştaki en zor dönemdi, çünkü yatağında uyumaya zorluyorduk, yöntem işe yaradı, ne kadar zor olursa olsun dayanacağım, diyordum. Zeynep ağlıyor, krize giriyor, ben üzüntüden kendi kendimi yiyordum, kızım bu muameleyi haketmiyordu, neden ona bu kadar kötü, katı ve acımasız (hatta vahşi!!, biraz sert bir tanım ama ben böyle hissettim) davranıyordum, değer miydi? Yatağında uyumaya başladığı için, evet değer deyip devam ettim. Geceleri zor da olsa uyumaya başlamıştık, ama gündüz uykuları tamamen bozulmuştu, danışmanımızdan tekrar yardım istedim, gün içinde birkaç kez arayıp not bırakmama rağmen ancak ertesi gün irtibat kurabildim. Pek de sağlıklı bir görüşme yapamadık, çünkü yaptıklarımın yanlış olduğunu, acele ettiğimi, baştan başlamamız gerekebileceğini,  tekrar kendisi ile ofisinde görüşebileceğimizi söyledi, tansiyonum kaça çıktı bilemiyorum. Bizim için bu kadar önemli ve hassas bir konuda neyi, nasıl yanlış yapmıştım? Neden telefonda yardımcı olmuyordu ki? Neden her şeye baştan başlayacaktık, zaten kızımızı fazlasıyla yıpratmıştık, kızgınlığımı ve sıkıntımı kelimeler ile ifade etmem gerçekten mümkün değil. Asıl önemlisi bundan sonra ne yapacaktık, resmen ortada kalmıştık ve tekrar uykusuz gecelere merhaba mı diyecektik? Hayır böyle bir seçeneğimiz yoktu çünkü gücümüz tükenmişti.

Bizim kesinlikle daha yumuşak ve kesin sonuç verecek bir yönteme ihtiyacımız vardı. Her danışmana güvenemeyeceğimizi görmüştük, bir başarısızlık daha yaşamak istemiyorduk, kızımızın daha fazla üzülmesi ve yıpranması söz konusu olamazdı, tabii bizim de. Uyku meleğimiz ile, ki ben ona uyku perimiz diyorum, bu psikoloji ve koşullarda tanıştık, beklentimiz çok yüksekti. Ama ilk irtibat sonrası doldurmamızı istediği formlar, tutmamız gereken günce ve detaylı bir mesaj ile nasıl çalıştığını bize açıklaması ne kadar titiz ve dikkatli olduğuna ve işine ne kadar önem verdiğine dair bizi ikna etmeye yetmişti, henüz tanışmamıştık bile. Bu defa doğru kişiyi bulmuştuk, ama yöntem nasıldı, bizi uyacak mıydı? Ayrıca çok yorgun ve uykusuzduk, gücümüz kalmış mıydı?

İlk görüşmeye aklımızda bu sorular ve daha önce de belirttiğim gibi çok yüksek bir beklenti içinde gittik.  Bize iki saate yakın bir zaman ayırdı ve önceden gönderdiğimiz formlar ve günce üzerinden detaylı gözlemlerini aktardı. İstemeden ne kadar çok hata yapmıştık, net, madde madde bize açıkladı, çocukların uyku döngüsünden ve kendi başlarına uyumayı nasıl öğreneceklerinden bahsetti.  Kızımızın ağlamayacağının garantisini tabii ki veremiyordu ama minimum ağlama olacağına dair içimizde hiçbir endişe ve tereddüt kalmadı. Ayrıca programa tekrar başlamak gibi trajikomik bir olasılık da yoktu. Evet, kesinlikle Seride Hanım doğru kişi ve önerdiği yöntem de doğru yöntemdi, çünkü Zeynep’ in alışkanlıklarına göre bir program öneriyordu. Yanından ayrıldığımızda nasıl hafiflemiştik,  sanki bütün herşey bitmiş, mutlu sona ulaşmıştık. Aslında yeni başlıyorduk, ilk 10 gün fazla bir zorluk yaşamadık, Zeynep uyumlu davranmıştı, muhteşem!!! Seride Hanım’ ı aramamıza bile gerek kalmıyordu, bazen sadece bilgi verip teyidini alıyorduk. Derken odada yalnız uyuma aşamasına yaklaştığımızda  eski günler geri geldi, kıyametler kopuyordu, pes etmek üzereydik. Burada tekrar uyku meleğimiz devreye girdi, onun bu kadar anlayışlı, sakin ve sabırlı olması bize tekrar güç verdi, doping etkisi yarattı, her şeye rağmen programa devam ettik. Ortalama 15 gün süren bu dönem bizim için 27 gün sürdü. Artık evimizde uykusuzluk stresi yok, Zeynep en en geç saat 20:00’de uyuyor, hem de kesintisiz. Uykuları düzenli olduğu için, yemekleri de daha düzenli, çok daha mutlu. Ben de Zeynep uyuduğu zamanlarda işlerimi hallediyorum , akşamları eşimle rahat rahat yemek yiyebiliyoruz, sohbet edebiliyoruz ,  gazete, kitap okuyabiliyoruz, TV seyrediyoruz, hatta anneannesine bırakıp tatile bile gittik yani hayatımız normale döndü. Daha önce evliliğimizi Zeynep öncesi ve Zeynep sonrası diye tanımlıyorduk, şimdi buna ek olarak Seride Hanım öncesi ve Seride Hanım sonrası diyoruz.

İyi ki uyku meleğimiz var ve iyi ki kendisi ile tanıştık. Tekrar herşey için teşekkür ediyoruz.streaming The Mummy 2017 film

Sehran Yalınkılınç