Hah işte tam bana göre bir söz. Sanki bilmiyorum Buğra’nin uykusuzluğa dayanamadığını.
Ne olur canım artık 4 yaşında bir günden birşey çıkmaz dedim Cumartesi’nden beri çekiyorum.
Cumartesi günü Buğra’nın sınıfdan arkadaşının doğum günü partisi vardı 11:00-13:00 arasında. Normalde Buğra haftasonlarında bir gibi öğlen uykusuna yatar ve üçe kadar uyur (halen). Sonrasında da benim bir arkadaşımda kızlar toplanıyordu. Eh anneler anlaşinca çocuklar da çok iyi anlaştığı için Buğra’yı da götürdüm. Zaten götürmesem beni mahvederdi. Günlerdir bunun planını yapıyordu. Benim planım ise nasıl olsa öğlen vakti köprüde trafik olur Buğra da giderken en azında bir yarım saat uyurdu. O gün sanırım şans benden yana değildi ve yol çok açıkdı ve biz yirmi dakikada Levent’den Göztepe’ye geçtik!
Aslında Buğra’ya uyuman lazım oğlum desem mızıldanır ama yine de uyurdu ve ben de Cumartesi gecesi 4 kez kalkmak, Pazar ve Pazartesi sabahları da 6:30 talimi yapmak zorunda kalmazdım.
Tabi Buğra akşam eve dönerken yolda uyudu ve uyanmak da istemedi ama akşam yemeği yemediği için uyandırmak zorunda kaldım. Günün ikinci hatası da buydu. Halbuki çıkmadan önce Buğra’yı yedirseydim o zaman direk akşam uykusuna geçer böylece ne o, ne de ben bu uykusuzluğu çekerdik. Hoş o zaman saat yedide uyumuş olacaktı ama bebekliğinde beşbuçuk da bile gece uykusuna yatırdığım düşünülürse olmaması için bir sebep yoktu.
Bütün bu aşırı yorgunluğum acısı gerek gece uykusuna geçerken gerekse gece boyu çıktı. Tam DÖRT kez kalktı ve beni çağırdı çünkü cin gibiydi. Cin gibiydi çünkü aşırı yorgunluk adrenalini tetiklemiş ve cin gibi yapmıştı oğlumu. Tabi gece o kadar uyanınca da sabah erkenden dikildi.
Bir önceki yazımda yazdığım yanlışlara bir kanıt bu haftasonu yaşadıklarım. Çocuklarınızı eğer çok yorgunlarsa, öyle göstermeselerde erken yatırın. Eğer gündüz uykusuna yatan yaştalarsa ve yorgunluğa duyarlılarsa gününüzü ona göre düzenleyin.
Kısadan hisse, dört yaşına bile gelse uyku problemi çekmiş bir çocuk gerekirse gece saat yedide de yatabilir, misafirlikte öğle uykusunu da uyur…
Yazan: Uyku Meleği Seride Samurkaş