Hastalıklar, tatiller, hiç tahmin edemeyeceğiniz duygusal etkileşimlerden (kardeş, arkadaş kıskançlığı vs.) dolayı zaman zaman uyku problemleriyle karşılaşmak çok normal aslında.
Eğer çocuğunuz kendi kendine uyumayı biliyorsa siz zaten çözümü de biliyorsunuz. Sinirlenmeden, vazgeçmeden, kararlı ve tutarlı yapılması gerekeni yapmakta mesele.
Benim oğlum beni devamlı sınıyor mesela 🙂 Demir 8 aylıktı uyku eğitimini aldığında. O zamandan beri kendi odasında kendi kendine uyuyor. Sorun şu ki bebeklik döneminden çocukluğa geçiş dönemi gelip bizi denemeyi, sınırları test etmeyi öğrendikleri zaman işin şekli değişiyor. Demir ne zaman tuvalet işini öğrendi, başladı uyumamak için su içip içip “Çişimm geldii” diye beni durmadan çağırmaya. Bir kere götürüp sonrasında “Peki anneciğim altına yapabilirsin” dedim. Yaptı. Yatağından bile çıkartmadan temizledim ve hiç muhatap olmadan çıktım dışarı. DANKK! O zaman anladı ki bu işe yaramayacak.
O zaman da “Sinek var” desem, annem gelse ışıkları açsak beraberce bulsak yakalasak, bir yarım saat geçse diye düşündü benim 3 yaşındaki oğlum 🙂 Bunu da uyku ritüelimize ekleyerek çözdük. Saatimiz geldiğinde odamıza giriyoruz. 5 dakika oyun yapıp her yeri arıyoruz. Demir odasında sinek olamadığına emin olduğunda kalan ritüelleri yapıp yatıyoruz. Ne yazık ki bütün çocuklar Demir gibi sineği, böceği kısacası tüm hayvanları sevmiyor hatta ciddi anlamda korkuyor. Şüphesiz bu da etkiliyor çocuğunuzun uykusunu. Siz de bunu oyuna çevirip ritüelinize ekleyerek hem çocuğunuzu odasında bir şey olmadığına ikna edip rahatlatabilir hem de hayvanlarla arasını bir nebze düzeltebilirsiniz.
Çocuklarımız inanılmaz yaratıcı; biz de onlara yaratıcı ve pratik çözümler sunmak zorundayız uyku konusunda. Bu zaman zaman yorucu olsa da genelde eğlenceli geliyor bana.