Uyku Meleği ile arkadaşım Zeynep Süzmen Şen vasıtasıyla tanıştım. Zeynep, oğlu neredeyse iki yaşına gelene kadar gece sık sık uyanmasından şikayetçiydi ve Seride Hanım’la tanıştığında hayatı değişti. Dolayısıyla kendisinden çok bahsediyordu.

Oğlum doğar doğmaz, uykularını bir an önce düzene sokmam gerektiğini düşündüm. Hem disiplin ve düzeni seven biri olduğum için hem de ileride arkadaşlarımın bahsettiği problemlerle karşılaşmamak için uyku olayını halletmem gerektiğini düşünüyordum.  Ayrıca oğlum, doğduğundan beri geceleri uyusa da  gündüzleri çok kısa süreli uyuyordu, bu durumda ben de hiçbir şekilde dinlenemiyordum. Gece de sürekli emerek uykuya dalıyordu. Tabi bu süre bir hatta iki saati bile buluyordu bazen. Tam “Uyudu yatağına yatırayım” derken, yine gözler açılıyordu. Dolayısıyla kendi kendine yatağında uyumayı öğretmem gerekiyordu.

Oğlum 2,5 aylıkken yatağında uyuyabilmesi için Uyku Meleği ile eğitime başladık. 6 aylıkken kendi kendine uyuması için gereken eğitimi uyguladık. Uyku Meleği’nden koçluk aldıktan sonra öncelikle düzenimiz oluştu; istisnai durumlar haricinde her gün uyuma saatlerimiz belirlendi. Oğlum dinlendiği için daha kolay bir çocuk oldu, daha önceleri nedenini bilmediğim mızmızlanmalarının neredeyse hepsi uykusuzluktan kaynaklanıyormuş, anladım J Dolayısıyla oğlumun işaretlerini okumam da kolaylaştı, onun dilinden anlamaya başladım. İlk 6 aya kadar gece emmek için uyandıysak da, 6. aydaki son eğitimden sonra geceleri 11-12 saat kesintisiz uyumanın keyfini çıkardık.

Uyku Meleğini tanımlayan en iyi cümle bir aile dostumuzdan geldi geçen gün J 4.5 yaşında oğulları olan bir çift bizdeyken, ben oğlumu yatırdım, kamerayı aldım ve tekrar masada onlara katıldım. Onlar da merakla kameradan Yavuz’u izliyorlardı. Kendi kendine 7-8 dk oynadıktan sonra, uykuya daldığını görünce, baba “Ben 4.5 senedir bu durumun bizde yaşandığını bir kere bile görmedim, Artun annesi olmadan asla uyumaz. Uyku Meleği işinin bedelini sonuna kadar hak ediyor” dedi.