Emzirme en eski ve kadim besleme şekli olup, bebeğiniz için türüne özel, vücudunuz tarafından bebeğinizin ihtiyacına göre kalitesi ve miktarı ayarlanabilen,onun sağlığını ve büyümesini garanti eden en özel besindir. Emzirmeyi seçmek, bebeğinizin hayatına en iyi şekilde başlaması için atacağınız ilk adım olacaktır. Anne sütünü özel yapan şey, insan yavrusunun gereksinimlerini karşılayacak temel besin ögelerine sahip olmasıdır. Temel besin ögeleri protein, karbonhidrat, yağları içerir. Anne sütü biyolojik yani canlı bir besindir. İçinde bir takım hücreler vardır ki o hücreler bebeği enfeksiyona karşı güçlendirir, bir tür aşı gibi, içinde ki lenfositler, lökositler enfeksiyonlarla mücadele ederek bebeği hastalıklardan korur. Lizozim denen minicik maddeler bebeğinizin bağışıklığını arttırır. Zekayı arttırdığı da bilinen büyüme hormonu içerir. Anne sütüne özel proteinler, yağlar sadece bebeklik döneminde değil, ileriki yaşlarda da kanser, obezite, hipertansiyon, diyabet gibi hastalıkların da görülme sıklığını azalttığı için anne sütünün uzun vadede sağladığı yararlar açısından çocuklarımızın sağlık geleceğine yapacağınız en önemli yatırımınız olacaktır. Emzirme sırasında anne ile bebek arasında bağlanmışlık oranı da çok artar, huzurlu, mutlu, daha az ağlayan, daha öz güveni olan bir bebek ve çocuk yetişir. Ani bebek ölümü sendromu görülme olasılığı, emmeyen bebeklerde mekanizması bilinmeyen bir sebeple 2,5 kat daha fazla olduğu kanıtlanmıştır.
Ayrıca anne sütü sağlıklı yağların doğru orantısına sahiptir.Bu önemli temel yağ asitleri myelin membranın ( sinirlerin etrafında ki kılıf, bu koruyucu kılıf sayesinde sinir sistemi daha aktif olur) oluşmasını sağlar.Anne sütü Kolesterol açısından da inek sütü ve mamalara oranla çok zengindir çünkü, bebeklerin beyin gelişimi açısından kolesterole ihtiyaçları vardır. Kolesterol gerekli temel hormon ögelerini, D vitamini ve bağırsak safrası içeren anne sütünde ki vazgeçilmez bir unsurdur. Yağlar anne sütünün en değişken bileşenidir, anneden anneye, bebeğin yaşına hatta günün saatine göre bile değişir. Yapılan araştırmalar erken doğmuş bir bebek ile zamanında doğmuş bir bebeğin annelerinin sütleri arasında fark olduğunu göstermektedir. Başka hiçbir ek besine gereksinim olmadan altı ay, bebek için en iyi beslenmeyi sağlayacak yapıdadır. Emzirmenin bebeğinize ve size yaşam boyunca sağlayacağı sayısız faydalar vardır.
Kolostrum
Doğumdan hemen sonra ilk üç gün içinde gelen kolostrum özel bir yapıya sahiptir. Bebeğin bağırsaklarında emilim yapan villuslar dediğimiz yapının aktive edilmesine yaradığı gibi, kolostrumun içeriğinde otuzdan fazla madde vardır; çinko, sodyum, potasyum, büyüme faktörleri ve enfeksiyondan koruyan antikorlardan (kanımızdakinden 100 kat daha fazla) çok zengin olan kolostrumun hazmı kolay olup, bebeğiniz tarafından mutlaka alınması sağlanmalıdır. Miktar olarak az olmasına karşın, ki bebeğiniz için hamilelik döneminde 6. 7. aylar da göğüs dokusu kolostrum yapımını başlatır, bu aylarda bazı gebelerde göğüs uçlarından sızıntı bile olabilir. Bu size göğüslerinizin bebeğinizi beslemek üzere hamilelik döneminde bile üretime geçtiğinin bir göstergesidir. Göğüs dokunuz tarafından hazırlanan bu kıymetli sıvı her doğum yapan annenin göğsünde mevcuttur. Hiçbir kadının doğum yaptığı anda göğüslerinden süt fışkırmaz. Eğer böyle olsaydı bebeklerin kocaman bir mide ile ve doğdukları dünyada nefes alma, emme ve yutma ritmini çok iyi bilerek başlangıç yapmaları gerekirdi. Yeni doğanın mide kapasitesi, emmek üzere öğreneceği yeni ritim için ( emme, yutma ve nefes alma) uygun miktardır. 1 cc. kolastrum 580 kalori içerdiği için de bebeğinizin aç kalmıyor, bu kaygı size etrafınız da ki kişiler tarafından empoze ediliyor.
Prematüre doğan bebeklerde merkezi sinir sistemi, akciğer matürasyonu ve göz gelişimi tamamlanmadığı için anneden süt pompası yardımı ile alınan kolostrum ve devamı olan, geçiş sütü ve olgun sütün sindirim sistemi gelişmişse verilmesi prematüre bebek için hayati önem taşır. Kolastrum ayrıca bebeğin bağırsaklarında anne karnında yaşarken biriken yeşilimsi dışkının da (mekonyum) atılmasını kolaylaştırır. Kolostrumun yapısı her gün biraz daha değişerek 7-15 gün sonra normal insan sütü yapısını kazanır. Bebekler yaşamlarının ilk 3 gününü idame edebilecekleri sıvı rezervleri ile yeryüzüne doğarlar, o sebeple de ilk hafta içinde doğum kilolarının % 8 ila 10 u ölçüsünde kilo verirler, bu fizyolojik bir durum, yani olması doğal bir durumdur. Yeni doğum yapan anne bu sebeple üzüntü ve yetersizlik duyguları yaşamamalıdır. “Bebeğin doyduğunu anlamak için kaka yapma sayısını ve miktarını izleyiniz…” görüşü de anneleri yanılgıya düşürmektedir, zira bağırsakların emilimi arttıkça anne sütünün her şeyi bebeğin metabolizması tarafından kullanıldı için az miktarda krem kıvamında kaka yapabilirler veya da 2-3 günlük aralıklarla kaka yapmaları da normaldir ancak bu durum anneleri kaygılandırıp, bebeğinin yeterli beslenmediği için kaka yapamıyor gibi algılamasına sebep oluyor. Bazı bebekler hafta da 1 kez kaka yapıyorlar ve anne sütü alıyorsa bunun normal bir durum olduğunu bilmelisiniz.
Ayşe Öner yazısının bir sonraki bölümünde şunlardan bahsedecek;
- Anne sütünün yapısı
- Su ve tuz
- Vitaminler