Zeynep doğduğundan beri gazlı bir bebekti. Bu da tamamen uykusuz günlerin başlangıcıydı. Hani nerde o yeni doğan anneyi emer ve uyur, günde ortalama 16 ile 20 saati uykuda geçer masalı çok dinledim ama masallar hiç gerçek olmuyor değil mi? Eşim ve ben de kendi çözüm yolumuzu kendimiz bulduk tabi ne yapacaktık? Anne ve babaydık biz artık. Hala hatırladıkça garip oluyorum zaten lohusalıktan hormonlarım tavan yapmıştı. Tam anlamıyla şaşkın bir ördek gibiydim.

Zeynep dört aylık olana kadar eşim ve ben kucakta sallayarak ya da slingde uyuttuk. Tabii gece uyanmalarda da hangisi işe yararsa artık. Sonra Zeynep altı aylıkken artık bu şekilde de uyumamaya başladı ve ben hiç istemiyerek ayakta sallamaya da başladım. Tam uyudu diyorum yatağa yatırıyorum ayağımda olmadığını anlayan boncuk geri uyanıyordu. Çok gece ayağımda yastıkta uyuduğunu bilirim. Kıpırdanınca geri sallar, uykuya devam etmesi için dua ederdim ve sonunda zombi olmuştum. Ama konuşmayan boş bakan bir zombi değil, oldukça agresif uykusuzluk çenesine vurmuş bir zombi. Artık bu duruma son vermenin zamanı gelmişti çünkü ben kızımla başka hiçbir şey yapamıyor, zamanımın çoğunu onu uyutmaya harcıyor, üstelik bunu uzun sürede başaramayıp çok yoruluyordum.

İnternetten uykuyla ilgi bir çok yazı okudum ve araştırdım. Sonunda karşıma uyku meleği çıktı. İyi ki çıkmış iyi ki. İlk önce mutlu aileler kulübü yazılarını okumuştum. Bu da beni daha çok cesaretlendirdi ve durumu eşime anlattım. Aynı fikirde olmamız bizi sevgili Gülüm hanımla buluşturdu. Zeynep yedi aylıktı görüşmeye gittiğimizde. Gülüm hanım çok samimi ve içten biri, ona tekrar teşekkür ederim. Bize olan yaklaşımı sayesinde eğitim boyunca bu kadar yürekli olabildim. O dönem Zeynep sekiz aylıkken tatile gideceğimiz için eğitime başlama sürecimizi tatil dönüşüne bıraktık. Tatil dönüşü eğitime başladık tabii burda benim kesintisiz uyku beklemek için gece emzirmelerini kesmem gerekiyordu. Zaten doktorumuzda Zeynep’in kilosunun yerinde olduğunu ve gece emzirmeye ihtiyacı olmadığı söylüyordu. Ancak ben tamamen kesmeye hazır değildim bu noktadada Gülüm hanım aşamalı gidebileceğimizi söyledi. Üç olan gece emzirmelerini önce ikiye, sonrada bire düşürdük. Görüyordum artık bir emzirmeyede gerek yoktu ama ben annelik duygularım ağır basınca kesemedim. Sonra bir gece Zeynep tek emzirme için de uyanmayınca bende kesebileceğimi düşündüm. Ertesi gece uyandı emzirmeden geri yatırdım. Ve Zeynep uykuya döndü, mucize gibiydi. Zeynep artık geceleri kesintisiz uyuyordu.

Gündüz uykularımız düzene girmişti ancak gündüzleri hala yatağınada pış pış yaparak uyutuyordum. Sıra gündüz uykularındaydı biliyordum ve bir kez denedim. Başaramayacağımı düşündüm ve Gülüm hanıma galiba gündüzü yapamayacağım dedim. O da bana kendinize biraz zaman verin tekrar deneriz dedi.

Zeynep 15 aylık olduğunda artık ben pış pış yapmıyor, biraz ninni söylüyordum. Zeynep gündüzleri öyle uyuyordu, yani kademeli olarak geçiş yapmıştım. Artık desteksiz uyutmayı denemeliyim dedim. Sabah ilk uykusunda Zeynep’i yatırdım, iyi uykular annecim dedim, öptüm ve odadan çıktım. Kameradan izledim. Yarım saat yatağındaki oyuncağıyla oynadı ve ona sarılıp uyudu. Kendi kendime ilk uyku ondan kolay oldu dedim. Öğleden sonraki uykuda tekrar denedim. Zeynep yine aynı şekilde uyuyunca devam ettim. Artık Zeynep 18 aylık. Hem gündüz hem de gece uykularımız kesintisiz. Ve benim kızım kendi başına uyumayı öğrendi. Uyku öğrenilebilen bir beceriymiş. Artık istediğimiz gibi tatilede gidiyoruz. Bazı geceler dışarda olunca geç bile yatıyoruz ama biliyoruz ki bunlar sorun olmaz. Çünkü herşey kendiliğinden düzenine dönüyor. Tekrar tekrar söylemek istiyorum iyi ki tanışmışım meleğimizle.

Teşekkürler Gülüm Ardahan.