İnsanlara hamile olduğunuzu söylediğinizde verdikleri ilk tepkilerin başında “Eyvah sizi uykusuz geceler bekliyor” vardır. Bu benim gerçekten çok canımı sıkıyordu. Bazı insanlar tebrik bile etmeden “Eyvah yandınız, hayat zor, uykusuz gecelere hazır olun.” gibi cümlelerle daha bebeğim karnımda mışıl mışıl uyurken bile canımı sıkmaya başlamıştı.

Hiç kimseye aldırış etmeden acaba bu işin bir çözümü bir yolu olabilir mi diye araştırmaya başladım ve İyi Geceler Tatlı Rüyalar kitabı ile tanıştım. Gerçekten de hayatımızda çok önemli bir noktaydı bu. Çünkü bebeğimizin uyuyacağına en başından beri bu kitap sayesinde inanmaya başladık. Eşim ile birlikte birkaç kez okuduk. Sonradan unutmamamız gereken yerlerin altını çizdim.

Aslında asıl uyku eğitimi 6.aydan sonra başlıyordu ve ben daha hamileydim. Acaba fazla mı aceleci davranıyorduk. Kitapta altıncı aydan önce yapmamız gerekenler o kadar kısa bir bölümdü ki… Gene de defalarca okuduk diyebilirim. Ama en başından beri kararlıydık; uyuyan bir bebeğimiz olacaktı.

Kendimi doğumdan sonra toparlamam ve evin düzenini tekrar ele geçirmem bir ayı buldu. Ama bu bir ayda kitaptan aklımda kalan emzik kullanımına karar vermek ve biberonla bir öğün beslemekti. 1. aydan sonra kitapta yazan basit kısımları takip etmeye başladım. Geceleri bebeğimi düzenli olarak besliyor, ama her ağladığında emzirmiyordum. Bebeğim 1,5 aylıkken Seride Hanım’ın düzenlediği toplantılardan birine eşimle birlikte gitme fırsatı bulduk. 1,5 aylık bir bebekle uyku eğitimi toplantısına katılmak kimilerine göre çok saçmaydı. Ama eşim ve benim için çok faydalı oldu. Yaklaşık 12-13 anneden dinlediklerimiz sonucunda NE YAPMAMAMIZ konusunda yeteri kadar bilgi sahibi olduk. Toplantı sonunda Seride Hanım’dan birkaç ufak tüyo alıp yolumuza devam ettik.

Uyku rutini en başından bari takip ettiğimiz bir yöntem oldu. Her gece aynı şeyleri aynı sırada yapmak, kendi kendine uyumasını sağlamak, gece gündüz farkını öğretmek… Bebeğimiz 5,5 aylıkken gece beslenmesini  1’e düşürmüştük. Bu sırada Seride Hanım’ın gene bir toplantı düzenleyeceğini öğrenip peşine düştük. Gece beslenmesini bırakma konusunda gene kendisine danıştık. Uygun yöntemin ne olabileceğine karar verdik. Yaptığımız yanlışları öğrendik. Ufak tüyolarımızı, ileride ne gibi sorunlarla karşılaşabileceğimizi öğrendik. 6. ayımızda amacımız ek gıdaya başlamak ve gece beslenmesini sonlandırmaktı. Ancak ek gıdaya geçiş sandığımız kadar kolay olmadı. Biraz mide ve bağırsak problemleri yüzünden gece beslenmesini kesmeye 7. ayda başladık. Artık karnı doyan, gece beslenmesini bırakmış bir oğlumuz var. Ve bu tamamen Seride Hanım’ın bizi doğru yönlendirmesiyle oldu. Tabi ki de eşlerin birbirine sonsuz desteği şart. Bebek her ağladığında babanın bebeği anneye götürüp “Emzir de sussun” gibi yaklaşımı söz konusu olmaması lazım. Benim uyku eğitiminde en büyük destekçim eşimdi.

Bizim yaptığımız ilk 6 ay kitabı takip ederek uyku eğitimine bir zemin hazırlamak oldu. Baştan ne yapmamam gerektiğini öğrenip kötü alışkanlıklar edinmedik. (sallama, emzirerek uyutma gibi) Şimdi etrafımda tüm hamile arkadaşlarıma mutlaka en önce okumaları kitabın İyi Geceler Tatlı Rüyalar olduğunu söylüyorum. Hamileyken de kimseyi uykusuz gecelerle korkutmaya gerek yok.

Etrafımdaki birçok insan benim çocuğumun zaten mutlu ve huzurlu olduğunu, verdiğim uyku eğitiminden değil kendi huyundan dolayı uyuduğunu öne sürüyorlar. Seride Hanım ile bunu paylaştığımda verdiği cevap çok güzeldi. “Hayır senin bebeğin gece kesintisiz uyuduğu için mutlu ve huzurlu bir bebek”. Evet deliksiz uyuyan bir bebek kesinlikle gün içerisinde daha huzurlu oluyor.

Tekrar tekrar teşekkürler. İyi ki varsınız.